-
1 ekmeğini yemek
есть чей-л. хлеб, быть на хлеба́х -
2 ekmek
засева́ть паха́ть се́ять хлеб (м)* * *I -er, -i, -e1) се́ять тж. перен., засева́тьfesat tohumları ekmek — се́ять семена́ раздо́ра
tarlayı ekmek — засе́ять по́ле
2) -e посыпа́тьtuz ekmek — посоли́ть
yemeğe biber ekmek — поперчи́ть
3) разг. сори́ть деньга́ми, расточи́тельствовать4) арго перегна́ть, опереди́ть, оста́вить позади́••II озвонч. -ğiekmediği yerden biter — посл. появля́ться там, где не жда́ли
1) хлебekmek fabrikası — хлебозаво́д
ekmek içi — мя́киш
ekmek kabuğu — хле́бная ко́рка
taze ekmek — све́жий хлеб
2) хлеб насу́щныйekmeğini alın teriyle kazanıyor — он в по́те лица́ зараба́тывает свой хлеб
••ekmek aslanın ağzında — погов. хлеб нахо́дится в па́сти льва (о чём-л. труднодоступном)
- ekmeğinden etmekekmek elden, su gölden — погов. жить на дармовщи́ну
- ekmeğine göz koymak
- ekmeğini kana doğramak
- ekmeğini kazanmak
- ekmeğiyle oynamak
- ekmek öpmek
- ekmeğini taştan çıkarmak
- ekmeğine yağ sürmek
- ekmeğini yemek -
3 ekmek
1. vt1) säenekmeden biçilmez ( prov) ohne Fleiß kein Preisrüzgâr eken fırtına biçer ( prov) wer Wind sät, wird Sturm ernten2) anpflanzen; (sebze \ekmek) anbauentarlayı \ekmek das Feld [o den Acker] bestellen3) ( serpmek) streuenyemeğe tuz/biber \ekmek Salz/Pfeffer auf Essen streuenbirini \ekmek jdn hängen [o sitzen] lassenbirini \ekmek überholen1) Brot ntbir somun \ekmek ein Laib Brotbirinin ekmeğine yağ sürmek ( fam) Wasser auf jds Mühle gießenekmeğini kazanmak sich sein Brot verdienen, sich seinen Lebensunterhalt verdienen
См. также в других словарях:
ekmeğini yemek — 1) birisinin işinde çalışarak kendi geçimini sağlamak 2) geçim yönünden birisinin yardımından yararlanmak Oğlunun ekmeğini yiyemeden öldü … Çağatay Osmanlı Sözlük
ekmek — 1. i, er 1) Bir bitkiyi üretmek için toprağa tohum atmak veya gömmek 2) Toprağı ekip biçmek için kullanmak Ancak senede otuz dönüm ekebiliyor. M. Ş. Esendal 3) e Serpmek Yemeğe biber ekmek. 4) mec. Bir şeyin başlamasına yol açacak sebepleri… … Çağatay Osmanlı Sözlük
kafa — is., Ar. ḳafā 1) İnsan başı, ser 2) Hayvanlarda genellikle ağız, göz, burun, kulak vb. organların bulunduğu vücudun en ön bölümü 3) Çocuk oyunlarında kullanılan zıpzıp taşının veya cevizin büyük boyu 4) Mekanik bir bütünün parçası Distribütör… … Çağatay Osmanlı Sözlük